www.turkcedebiyatders.tr.gg
- ...
 
SİZİN KÖŞENİZ
ÖZEL DERSLERİMİZ
GİTAR DİNLETİSİ
AİLENİN EĞİTİMDEKİ ROLÜ
EN YENİ HTML KODLARI
Anketler
TÜRKÇE
TÜRKÇE SORULAR
=> 2008 ÖSS TÜRKÇE SORULARI
=> 2008 KPSS TÜRKÇE
=> sözcükte anlam çözümlü
=> ses bilgisi
SİTENİZE REKLAM
cep melodileri
bedava telefon ister misin?
herkesi şaşırt
günlük burç
magazin haberleri
bedava SMS
KOMiK ViDEOLAR
tarihte bugün
sinemada bu hafta
videolar
gazeteler
ilüzyon
BİLGİ YARISMASI
video chat
canlı tv izle
oyunlar
HAYVANLAR ALEMİNDE KOMEDYA
CANLI MAÇ İZLE
TIKLA VE KAZAN
SON SAVAŞ OYUNU iÇiN TIKLAYIN
SİTENİZİ EKLEYİN HİTİNİZ ARTSIN
VAR MISIN YOK MUSUN? OYNAYIN
SOHBET / CHAT
GÜNLÜK BURÇ YORUMLARI
MSN"DE ÖZEL DERS
fotoğraf ekle
SİTEMİZE ÜYE OL
 

2008 KPSS TÜRKÇE

1. Bir sanatçı olarak, okumaktan, araştırmaktan hiçbir
zaman vazgeçmeden sanatta doyumsuzluğu korumak
gerektiğine inanıyorum.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Bir birikim oluşturmaya çalışmak
B) Sanatla ilgilenmekten zevk almak
C) Ulaştığı noktayı yetersiz bulmak
D) Sanata yön vermeye çalışmak
E) Başarılı yapıtları örnek almak


2. Ana dilinin, anneden öğrenilen dil olduğu söylenir
ama bu, yalın kat bir açıklama bence. Çünkü dil bilimle
ilgili sözlükler, ana dilini daha çok, çevrenin dili olarak
açıklamaktadır. Ancak, çevrenin dili denilen dil
üzerinde annenin etkisi olduğu da yadsınmamalıdır.
Bu parçadaki altı çizili sözle anlatılmak istenen
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Genel kanılara uyan
B) Etkisiz olanı etkili gösteren
C) Duygusal gerekçelere dayanan
D) Tartışmaya açık görüşler içeren
E) Basit, derinliği olmayan


3. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir çıkarım yapılmıştır?
A) Yapıtları üzerine yazılmış inceleme yazılarının
sayısı, onun nitelik açısından ciddi bir okur kitlesine
sahip olduğunu gösterir.

B) Bu incelemelerde öne çıkarılan düşüncelerden
biri, yazarın, edebiyatın her şeyden önce bir “dil
kurma” işi olduğu düşüncesine inanması gerektiğidir.

C) Beğenilme ve çok satma kaygısı duymayan bu
yazarın dili üzerinde bir iki araştırma yapılmış ancak
dilinin niteliğiyle ilgili kapsamlı bir çalışma
yapılmamıştır.

D) Bu bibliyografya hazırlanırken, yazarla ilgili çok
sayıda haber ve köşe yazısı incelenmiş, bunlardan,
eleştirel çalışmalarda kullanılabilecek olanlar
seçilmiştir.

E) Basında, bu yazarımızın, gerek yazınsal gerek
siyasal kimliğiyle ilgili çeşitli yorumlar yapılmaktadır.


4. (I) Dünyada 10.000 dolayında kuş türü var. (II) Bunların
6.600’den fazlası hızla azalmakta. (III) 1000’e
yakın kuş türü ise yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
(IV) Dünyadaki kuş türlerinden 513’ü yalnızca Türkiye’de
yaşıyor. (V) Bunlardan da 30’a yakınının soyu
tükenmekte.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde
“kesinlik” vardır?
A) I.     B) II.    C) III.    D) IV.     E) V.


5. (I) İki-üç yaş arasındaki çocuklar, yetişkinler üzerindeki
güçlerini keşfetmeye ve bunu sık sık denemeye
eğilimlidirler. (II) Görülen odur ki annelerle babaların,
çocuğun her istediğini yerine getirme konusundaki
duyarlıkları, çocukların bu özelliklerini pekiştirmektedir.
(III) Her çocuk böyle bir dönemden geçer. (IV) Bu
yaştaki çocuklar, akıllarından geçen her şeyi isterler.
(V) Bu nedenle birtakım sınırların çizilmesi ve onlara
istedikleri her şeyin her zaman olamayacağının öğretilmesi
gerekmektedir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, bir yönelimden söz edilmektedir.
B) II. cümlede, bir tutumun sonucu belirtilmektedir.
C) III. cümlede, geçici bir evre anımsatılmaktadır.
D) IV. cümlede, bir uyarıda bulunulmaktadır.
E) V. cümlede, alınması gereken önlemlerden söz
edilmektedir.


6. (I) Duygusallık ve duyarlık, insanı insan yapan değerlerdendir.
(II) Eğitimin temel hedeflerinden biri de
duygularının farkında, çevresine ve topluma duyarlı
bireyler yetiştirmektir. (III) Bilinir ki duygusallık, dengelenir
ve duyarlıkla birleşirse insana özgü, üstün bir
özellik durumuna gelir. (IV) Duyarlıksa bireyin, çevresindeki
sorunları görebilmesini, sorunlara anlık değil,
kalıcı çözümler üretebilmesini sağlar. (V) Bunun bireye
kazandırılabilmesi için eğitim sürecinde, ailelerle iş
birliği yapılması ve bireyin toplumsal hizmet etkinliklerine
katılması sağlanarak farklı bakış açılarıyla yaşamını
zenginleştirmeye yöneltilmesi gerekir.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerle ilgili olarak
aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?
A) I. cümlede, iki kavramın önemi vurgulanmaktadır.
B) II. cümlede, eğitimin amaçlarından biri belirtilmektedir.
C) III. cümlede, insanın gelişim aşamalarından söz
edilmektedir.
D) IV. cümlede, bir kavramla ilgili açıklama yapılmaktadır.
E) V. cümlede, duyarlı bireylerin yetişmesinde eğitimin
rolünden söz edilmektedir.


7. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki altı çizili sözcükte
eylemin devam ettiği anlamı yoktur?
A) Bu yöntemle, işler daha hızlı ve güvenilir biçimde
tamamlandı.
B) Sen yemeği yapadur, ben gelince ortalığı toplarım.
C) Bu, yıllardır tartışılagelen ama çözüm bulunamayan
bir sorundur.
D) Suna hızlı hızlı yürüyor, koşalım da ona yetişmeye
çalışalım.
E) Annesini yolcu eden çocuk, otobüsün arkasından
bakakaldı.


8. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde işin nasıl yapıldığını
belirten bir söz kullanılmıştır?
A) Biz yola çıktığımızda ortalık henüz aydınlanmamıştı.
B) Birbirlerine çocukluk anılarını anlatırken ağır
ağır kaleye kadar yürüdüler.
C) Okullar açılınca yazlıkçılar evlerine döndü.
D) Okul arkadaşım onun, özgürlüğüne düşkün ve
akıllı bir kız olduğunu söyledi.
E) Sabahleyin geç kalmamak için giyeceği gömleği
akşamdan ütüledi.



9. Aşağıdaki cümlelerin hangisindeki virgül (,) kaldırılırsa
cümlenin anlamı değişir?
A) Doğduğu, çok sevdiği bu kenti terk edip gitti.
B) O, bunları kimseden yardım almadan yapıyor.
C) O yıl, bu bölgede büyük bir kuraklık olmuştu.
D) Sonunda, çok istediği bölümü kazanmış ve buradan
mezun olmuştu.
E) Onlar biraz önce, verdiğim ödevi hazırlıyorlardı.


10. Bizans Döneminin İstanbul’u heykeller, çeşitli anıtlar,
                             I
dikili taşlar bakımından çok zengindi. Ancak yüzyıllar
boyunca depremler, yangınlar, yağmalamalarla bunlar
ya yok olmuş ya hasar görmüş ya da yurt dışı-
         II
na götürülmüştü. Çoğu günümüze kalamayan bu
yapıtların kimilerini, Avrupalı sanatçıların çok eski
                          III
dönemler de yaptıkları resimlerde ya da Osmanlı
      IV
minyatürlerinde görebiliyoruz.
       V
Bu parçadaki numaralanmış sözlerden hangisinin
yazımı yanlıştır?
A) I.   B) II.    C) III.    D) IV.   E) V.


11. En basitinden en karmaşığına değin birçok buluş ,
I
gerçekleştirilinceye kadar olanaksız birer düştü. En
yüksek dağ ,
II
tırmanılmadan önce “ulaşılamaz”, en
uzak ülke, oraya ayak basılmadan öncesine kadar
“gidilemez” olarak nitelendirilirdi. İnsanın içindeki
başarma isteği ,
III
“yapılamaz, gerçekleştirilemez”
denen şeylere bir bakıma meydan okuyarak ;
IV
“olmaz” deneni “olur”a çeviriyor .
V
Bu parçadaki numaralanmış noktalama işaretlerinden
hangisi yerinde kullanılmamıştır?
A) I.    B) II.    C) III.    D) IV.   E) V.


12. Bence bu iş o kadar da pek kolay değil.
Bu cümledeki anlatım bozukluğu aşağıdaki değişikliklerin
hangisiyle giderilebilir?
A) “bence” yerine “bana göre” sözü getirilerek
B) “iş” yerine “araştırma” sözcüğü getirilerek
C) “o” yerine “söylendiği” sözcüğü getirilerek
D) “değil”den sonra “dedi” sözcüğü getirilerek
E) “pek” sözcüğü atılarak


13. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) Bütün bildiklerimi ona anlattım.
B) Eski kitapların hepsini bu rafa yerleştirdim.
C) Hayatın her zorluklarına göğüs gerdim.
D) Konukların çoğunu ben ağırladım.
E) Çektiğim sıkıntıları artık unuttum.


14. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) Çarşıda karşılaştığı delikanlıyı önce tanıyamamış,
sonra ilkokul arkadaşı olduklarını anlamışlardı.
B) Bugün hava çok sıcak olacağı için, dışarı çıkmaktan
vazgeçti.
C) O kocaman çuvalları sürükleye sürükleye depoya
taşıdılar.
D) Bu takımdaki futbolcular Avrupa’nın ünlü kulüplerinden
kaçırılmayacak teklifler aldılar.
E) Bu hafta üç ayrı televizyon kanalında o konuyla
ilgili programlar izledim.


15. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde bir anlatım bozukluğu
vardır?
A) Görenleri şaşırtacak kadar güzel resimler yapmış.
B) Yabancı dil öğrenmemek bana pişmanlık verdi.
C) Bahçeye daha çok, meyve ağacı dikmişler.
D) Buranın, dost canlısı, sevecen bir halkı var.
E) Anlatacaklarını dikkatle dinlememizi istedi.


16. (I) Her çocuk küçükken mahalle arasında top oynamıştır.
(II) Topunun, yanlışlıkla komşunun camını kırmasını
korkuyla ve fal taşı gibi açılmış gözlerle izlemiştir.
(III) Bu durumda, genellikle komşu amca ya da
teyze, dökülen gözyaşlarına aldırmadan topu patlatır.
(IV) Böylece oyun, komşunun azarlayan sözleriyle biterdi:
“Okuyup adam olacağınıza, sabahtan akşama
kadar top peşinde koşuyorsunuz!” (V) Halbuki çocukluk
çağı oyun çağıdır. (VI) Tabii derslerine hiç çalışmayan
çocuklar da vardır. (VII) Komşunun bunu bilmemesi
değil, topu patlatma zevkini (!) tatmak istemesi
buna neden olmaktadır.
Bu parçadaki numaralanmış cümlelerden hangisi
anlatımın akışını bozmaktadır?
A) II.      B) III.     C) IV.       D) V.          E) VI.


17. (I) Bir şeyi bildiğini “sanan” insanın onu öğrenmesi
olanaksızdır. (II) Çünkü “biliyorum” düşüncesi o konuyu
algılamayı engeller. (III) Bu durumdaki kişi, başkalarının
söyleyeceklerine de kulaklarını tıkamış gibidir.
(IV) Bir “güzel söz söyleme sanatı” varsa bir de “güzel
dinleme ve anlama sanatı” vardır. (V) İyi bir dinleyici
olmak için karşınızdakini anlamayı gerçekten istemeniz
gerekir. (VI) İyi dinleyici, işittiğini kavrayan, bellekte
saklayan ve değerlendiren kişidir.
Bu parça iki paragrafa ayrılmak istense ikinci paragraf
hangi cümleyle başlar?
A) II.    B) III.   C) IV.   D) V.   E) VI.


18. Yapıtlarımı oluşturma aşamasında genellikle geziye
çıkar, yeni yerler görür, insanlarla tanışırım. Onların
yaşayışlarını gözler, anlattıklarını dinler, onlarla konuşurum.
Bunları yorumlamaktan kaçınır, gördüklerimi,
dinlediklerimi yapıtlarıma yansıtmakla yetinirim, gerisi
okuyucunun işidir. Çünkü ----.
Bu parça düşüncenin akışına göre aşağıdakilerden
hangisiyle sürdürülebilir?
A) okuyucu okuma sürecinde etkindir, bu insanlara
bakar ve kararını kendi verir
B) öne sürülen düşüncelerin özgünlüğü, sanat yapıtının
okunurluğunu artırır
C) okuyucularımın da insanlar hakkında yorum yapmaktan
kaçınmalarını isterim
D) düşüncelerimle okuru şaşırtmak hoşuma gider
E) bir yazınsal yapıt neyi, nasıl anlatırsa anlatsın
yazarından izler taşıyacaktır


19. Şiir üzerine çok düşünen onu bu kadar önemseyen
biri olmama karşın niçin roman da yazdığımı sorabilirsiniz.
O zaman size derim ki şiir, söylemekten çok
susma işidir. İşte o susup anlatamadıklarımı öykü ve
romanlarımda anlatırım. Mümkün olduğu kadar kapalı
olmasını istediğim şiirlerimin ana hatlarını roman ve
öykülerim verir.
Bu parçaya göre, sanatçının, şiiri, “bir susma işi”
olarak görmesi onun öykü ve romanlarıyla ilgili
nasıl bir sonuç doğurmaktadır?
A) Duyguların en iyi biçimde bu türler aracılığıyla
yansıtılabilmesi
B) Şiirlerini açıklayıcı nitelikler taşıması
C) Yazınsal açıdan yetkin olması
D) Şiirsel nitelikli ürünler yaratılması
E) Bu türlerin titiz çalışmayı gerektirmesi


20. Ben öykü ve romanlarımda sözcüklerden oluşan bir
dünya kurarım. Yazdıklarım yazınsal bir tat taşır. Ne
var ki bunlardan kimileri sinema ya da televizyon dizisi
için senaryolaştırılıyor. İşte o zaman onlar benim
yapıtım olmaktan çıkıyor. Çünkü bu tür metinlerde
görüntüden oluşan bir dünya kurmak gerekiyor.
Bu sözler aşağıdaki soruların hangisine cevap
olarak söylenmiş olabilir?
A) Günümüzde sinemanın edebiyata göre daha çok
ilgi görmesi konusunda ne düşünüyorsunuz?
B) Sinemanın, kimi düşünceleri insanlara aktarması
edebiyat yapıtına göre daha kolay mıdır?
C) Öykü ve romanlarınızdan esinlenerek yapılan
filmler yeterli ilgiyi görüyor mu?
D) Televizyon ve sinemaya uyarlanan yapıtlarınız
hakkında ne düşünüyorsunuz?
E) Yazarlığınızın yanı sıra yönetmenlik de yapıyorsunuz,
hangisini daha çok benimsiyorsunuz?


21. Yazar, bu romanında, öykülerinden farklı olarak okurlarını
söylem tuzağına düşürmüyor, hissettiklerinin ve
düşündüklerinin uyum içinde olduğu bir evrende yaşatıyor.
Onlara yeni yaşantılar kazandırıyor.
Bu cümlede sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenebilir?
A) Duygularını ve düşüncelerini dengeli bir biçimde
anlattığı
B) Öz eleştiri yapmayı ilke edindiği
C) Alışılagelmiş anlatımların dışına çıktığı
D) Anlattıklarını gözlemlerine dayandırdığı
E) Yapıt ve yaratılarında değişik konuları ele aldığı

22. Yazarlık konusunda gençlere şunu söylüyorum: “Ben
sizlere ancak bu işin tekniğini öğretebilirim. Siz de nitelikli
kitaplar okuyarak bu tekniği pekiştirebilirsiniz,
bu olanaklıdır. Öte yandan dünyanın dersini de alsanız,
yeteneksizseniz bunun bir yararı olmaz. Ayrıca,
çok iyi bir kaleminiz olabilir ama eğer hayata bir itirazınız
yoksa onu olduğu gibi benimsiyorsanız kesinlikle
iyi bir yazar olamazsınız. Çok iyi bir reklam yazarı
olursunuz, zengin de olursunuz, o kadar.”
Sanatçı bu sözleriyle, yazar olabilmek için asıl neyin
gerekli olduğunu belirtmek istemiştir?
A) Okuma yoluyla kendini geliştirmenin
B) Ustaların önerilerini dikkate almanın
C) Yaşama, karşı bir tutum içinde olmanın
D) Yaratma yeteneğine sahip olmanın
E) Durmaksızın yazma çalışması yapmanın


23. İnsanlar artık birçok şeyi anımsama gereği duymuyor.
Bu durum anı biriktirme alışkanlığını da ortadan kaldırıyor.
Bir zamanlar benim fotoğraf çekme tutkum vardı.
Bir sürü fotoğraf çektim, çoğunu da kitaplarımda
kullandım. Sonra birdenbire fotoğraf çekmeyi bıraktım.
Çünkü fotoğrafını çektiğim şeyler üzerinde hiç
düşünmediğimi ve bir süre sonra onları anımsama
gereği bile duymadığımı fark ettim. Yaptığım sadece,
elimde bir makineyle dolaşıp deklanşöre basmaktı.
Bu da bana pek anlamlı gelmiyordu.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) İnsanların önemli bulduğu olayları anımsadıkları
B) Kimi fotoğrafların insanın düş gücünü sınırlayabileceği
C) İlerleyen teknolojik olanaklara çabuk uyum sağlandığı
D) Kolayca elde edilen görüntülerin insanları düşünce
tembelliğine itip belleksizleştirdiği
E) Kimi alışkanlıkların, kişilerin öz eleştiri yapmasını
engellediği


24. Yüksek yaylalardan dağlara, derin vadilerden ormanlara,
el değmemiş göllere, metrelerce yükseklerden
akan çağlayanlara hayranlıkla baktım. Baharda, düzlükleri
bin bir renge büründüren çiğdemlerin, orkidelerin,
süsenlerin güzelliklerini doyasıya izledim. 3000-
4000 m yükseklikteki buzlu dorukların korku uyandıran
görüntüleri ve rüzgârı hiç eksik olmayan nemsiz
yaz havası çok değişik günler geçirmemi sağladı. Bu
olağanüstü ortamda yaşarken edindiğim dostların sıcak,
konuksever davranışlarını unutabilir miyim hiç!
Bu parçayla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi
söylenebilir?
A) Doğal görüntülerin insanda kimi duyguları harekete
geçirdiği belirtilmiştir.
B) İklimin insanlar üzerindeki etkileri öne çıkarılmıştır.
C) Doğanın, mutluluğun kaynağı olduğundan söz
edilmiştir.
D) Doğadaki dengeyi korumanın yolları açıklanmıştır.
E) İnsan ilişkilerinde nelerin önemsenmesi gerektiği
vurgulanmıştır.


25. Onun öykü serüvenine baktığımızda, öykülerinin yükselen
değil, düşen bir başarı grafiği izlediğini görürüz.
İlk öykülerindeki yoğun şiirsel dil, sonrakilerde tümüyle
konuşma diline dönüşür. Son iki kitabı, usta bir öykücünün
elinden çıkmış, sıradan öyküler içerir. Artık
özgünlük arayışları, yazma sıkıntısına dönüşmüştür.
O da yazma serüvenini öyküleştirir. Sonuçta yazma
sıkıntısı ve özgünlük arayışları, öykünün kendisi olmaya
başlar. Bu kurgu ve mekaniklik ise öykülerdeki
sıcaklığı, içtenliği örter.
Aşağıdakilerden hangisi, parçada konuşan kişinin,
sözünü ettiği yazarla ilgili görüşleri arasında
yer almaz?
A) Öykülerinin niteliğinde zamanla zayıflama olduğu
görülmektedir.
B) Sanatındaki başarısı, çalışmalarının verimli olduğunun
göstergesidir.
C) Kimi öyküleri yetkin bir yazardan beklenmeyecek
kadar basittir.
D) Başka yazarlara benzememe gayreti, onu yenilik
yaratma çabasına yöneltmiştir.
E) Öykücülüğünün ikinci döneminde kendi yaşamından
esinlenmiştir.


26. Günlükler, yazan kişinin hem kendisiyle hem yaşadığı
dönemle hem de o günlükleri okuyacak olanlarla kurduğu
içtenlikli bir diyalogdur. Bu yazarımız da günlüklerinde
her şeyi olduğu gibi yazıyor. Düş kırıklıklarını,
öfkelerini, sevinçlerini, karşılaştığı ilginç olayları ve kişileri
anlatırken “kendisini kendisi yapan” süreci de bizimle
paylaşıyor: sevdiği kahvehaneler, girdiği polemikler,
evin akan damı, hakkında yazılanlarla ilgili kişisel
yorumları, gördüğü rüyalar, her şey… Bu günlükleri
okurken zaman zaman gülmekten katılıyorsunuz
zaman zaman da onunla birlikte ağlıyor, birilerine
kızıyorsunuz.
Bu parçada sözü edilen yazarla ilgili olarak aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Günlük yaşamın çeşitli ayrıntılarına yer verdiği
B) Kişiliğini biçimlendiren etkenlere değindiği
C) Düşüncelerini içinden geldiği gibi anlattığı
D) Anlattıklarıyla okurlarını etkilediği
E) Yaşamının akışını değiştirmeye çalıştığı


27. Bu şairimizin büyük bir titizlikle yazdığı şiirleri giderek
yetkinleşip olgunlaşıyor. Her kitabı bir öncekini
aşıyor, derinleştiriyor, bütünlüyor. Okurun duyarlığını
geliştiriyor. Böylece çağının, toprağının, insanının tarihi
oluyor onun şiiri. Sessiz, usul usul akan, kişisel
ve toplumsal bir tarih.
Aşağıdakilerden hangisi, bu parçada sözü edilen
sanatçının yazdığı şiirlerin bir özelliği değildir?
A) Zaman içinde gelişme
B) İnsanı, yaşadığı dönemin havası içinde yansıtma
C) Özenle oluşturulma
D) Değişik konuları işleme
E) Okuyanın sezme ve anlama gücünü etkileme


28. “Mükemmel”in peşine düşmüş her birey için yaşam
zordur. Böyle bir tutum içinde olanlar, kendi yaşamını
ve çevresindekilerin yaşamını zorlaştırır. Çünkü onlar
bir tür ulaşılmazın peşine düşmüşlerdir. Bunun için,
ulaşma aşaması onlara keyif verir, onun uğruna mücadele
etmekten zevk alırlar. Divan edebiyatı şairleri
gibi, sevgili değildir onların derdi, sevgiliye kavuşma
yolunda çektikleri cefadır.
Bu parçaya göre kusursuzu arayanlarla ilgili olarak
aşağıdakilerin hangisi söylenemez?
A) Her yönden yetkinliğe erişmeleri uzun zaman
alır.
B) Kusursuzu ararken, yaşamı güçleştirirler.
C) Kusursuzu arayanlar, yakınındakilere de sıkıntı
verirler.
D) Kusursuzu bulmaları neredeyse olanaksızdır.
E) Amaca ulaşmaktan çok, harcadıkları çabayı
önemserler.


29. Bu şairimizin hiç unutamadığım özellikleri alçakgönüllülüğü
ve hoşgörüsüydü. Edebiyatla uğraşmanın
sürekli çalışmak olduğunu düşünürdü. Bazen ben birinin
şairliğini beğenmediğimi söylesem, “Söylenme,
yıllardır şiir yazar o. On tane bile iyi dizesi olsa, birini
şair olarak nitelemek için yeterlidir bu.” derdi.
Bu parçada sözü edilen şair aşağıdakilerden hangisiyle
nitelendirilemez?
A) Emeğe saygı duyan
B) Kendini olduğundan aşağı gösteren
C) Yeterince tanınmamış olan
D) İyimser olan
E) Anlayışlı davranan


30. O benim yalnızca sevdiğim, beğendiğim bir şair değil,
en yakın dostumdu. Kırklı yıllardan doksanlı yıllara
kadar süren bir dostluk… Şiirlerinde her zaman canlı,
hareketli, coşkulu… Her zaman yeni duyarlıklar arayan…
Belki, çok yazmayan ama her dizesi ışık veren,
insanın içine işleyen, etkin, kalıcı…
Bu parçada sözü edilen sanatçı ve şiirleri aşağıdakilerden
hangisiyle nitelendirilemez?
A) Heyecan veren
B) Okurun tepkilerini önemseyen
C) Duygusal nitelikler barındıran
D) Uzun süre unutulmayan
E) Yol gösteren



CEVAP ANAHTARI

1. C
2.
E
3.
A
4.
D
5.
D
6.
C
7.
A
8.
B
9.
E
10.
D
11.
D
12.
E
13.
C
14.
A
15.
B
16.
E
17.
C
18.
A
19.
B
20.
D
21.
A
22.
C
23.
D
24.
A
25.
B
26.
E
27.
D
28. A
29.
C
30.
B







 
Daha hiç anket oluşturulmamış!


 
... .. .. .. .. .. emek elektrik ticaret
- ... .. .. Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol